Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Psikolojik Danışma İlişkisinde Aydınlatılmış Onam

Resim
Kim bir hastanede muayene sırası almadan önce ya da bir ameliyat öncesinde, "Şurayı imzalayın" diye eline verilen bir formu aceleyle imzalamamıştır ki? Ya da bir hizmet alırken sözleşmeye imza atma aşamasında, kaç kişi ayrıntılı bir okuma yapıp neyi kabul ettiğinin farkına varabilmiştir? Aslında günlük hayatta pek çok yerde aydınlatılmış onam (ya da bilgilendirilmiş rıza) vermekteyiz, ancak çoğumuza ne bilgilendirme yapılmakta, ne de etik biçimde onayımız alınmaktadır. Ülkemizde aydınlatılmış onam alma konusu, ne yazık ki pek çok sektörde formaliteye dönüşmüş durumdadır. Daha çok hizmeti alanlara karşı hizmet verenlerin bir tür kendini güvenceye alma çabası olarak görünmektedir. Oysa, aydınlatılmış onam almanın çıkış noktası, hizmeti alanın özerkliğidir. Amaç, herhangi bir hizmetin alıcılarını hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve belirtilen koşullarda hizmeti almayı kendi özgür iradeleriyle kabul ettiklerini belgelemektir. Bir hizmetin alıcısından aydınlat

Psikolojik Danışma İlişkisinde Güç Farklılığı

Resim
Yıllar önce kulak misafiri olduğum bir sohbette bir öğretim elemanının, haftasonu evini taşımada öğrencilerinden yardım aldığını hayretle dinlemiştim! On tane öğrenciyle kolayca, maliyetsiz biçimde bu sorununu çözdüğünü anlatıyordu arkadaşına. "Ben isteyince onlar da kabul etti, tabii" demişti. "Kendilerine not verme gibi güçlü bir pozisyonu olan hocalarını reddetme şansları var mıydı ki?" diye geçirmiştim içimden... Güç farklılığı (power differential) kavramı, genellikle sınırlar ve çift yönlü ilişkiler konusunda gündeme gelmektedir. Taraflar arasında bir hiyerarşinin söz konusu olduğu, ya da bir tarafın daha güçlü olduğu ilişkilerde bu kavram akla gelmektedir. Yukarıda anlattığım olayın tarafları arasında bir psikolojik danışman ya da psikolojik danışman eğitimcisi bulunmasa da, olay ilişkilerde güç farklılığı kavramını çok güzel açıklayan bir örnektir. Her ne kadar psikolojik danışma ilişkisinin tarafların eşitliğini içeren türde bir ilişki olduğu düşün

"Kaygan Zemin" Görüşü Nedir?

Resim
Blog içeriğinde bazı konuları açıklarken, zaman zaman "kaygan zemin" görüşüne değinmekteyim. Bu kavramı derslerimde de sıklıkla kullanıyorum. Hakkında daha önceden bilgi sahibi olma fırsatı bulamamış olanlar için, kaygan zemin görüşünü biraz açıklamak istiyorum. Bu kavramın anlaşılması, özellikle sınırlar ve çift yönlü ilişkiler konusundaki başka önemli kavramların anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. Kaygan zemin görüşü, modernizm-postmodernizm kavramları çerçevesinde ele alındığından, bu iki kavrama da değinmek istiyorum.  Öncelikle kaygan zemin görüşü, geleneksel ve modernist bir bakış açısıdır. Danışma ilişkisinde ya da danışanla danışman arasında var olduğu kabul edilen sınırlar konusuyla ilgilidir. Bu katı görüş, her türlü sınır aşımının, kaçınılmaz biçimde sınır ihlaline dönüşeceğini savunmaktadır.  Burada, sınır aşımı ve sınır ihlali kavramlarına da açıklık getirmek gerekmektedir.  Sınır aşımı, bilindik ve kabul gören psikolojik danışma uygulamalarını

Meslek Etiğine Uygun Kendini Açma

Resim
Geleneksel psikodinamik yaklaşımların ve modernist kaygan zeminci görüşlerin aksine, psikolojik danışman eğitiminde benimsenen hümanist yaklaşımın etkisiyle, kendini açmanın sıklıkla bir danışma becerisi olarak öğretildiğini görmekteyiz. Oysa, etik açıdan bakıldığında, kendini açmanın aslında ne kadar özenli yapılması gerektiğini anlıyoruz.   Kendini açma konusu, psikolojik danışman ve danışan arasındaki sınırlar konusuyla ilgilidir. Ayrıca, danışma esnasında dile gelen bu tür sözlü kendini açmalar, kasıtlı türden kendini açma olduğundan, önceden tasarlanması ve etik açıdan uygunluğunun değerlendirilmesi mümkün olabilmektedir.  Etik açıdan uygun kendini açmada temel prensip, danışanı yük altında bırakacak, onu sıkıntıya sokacak türde ve gereğinden fazla bilgi verdiğimiz kendini açma yapmamak olmalıdır. Danışana zarar veren ya da istismar edici türdeki kendini açma etik değildir. Psikolojik danışman, sadece danışan yararını gözeterek ve danışma hedeflerine hizmet eden t

Psikolojik Danışman Adayları ve Meslek Etiği: Boş Beyaz Sayfalar mı?

Resim
Psikolojik danışman adaylarına daha çok lisans eğitimlerinin son yılında vermekte olduğumuz Meslek Etiği ve Yasal Konular dersinde zaman zaman düşülen bir yanılgı, onların meslek etiği konusunda hiçbir altyapılarının olmadığı düşüncesidir.  Başka bir blog gönderisinde ele aldığım üzere, Pozitif Etik ya da Kültürleştirme Modeli, zaten bu görüşe karşı çıkmaktadır.  Bu fikirle yola çıktığım bir araştırmam da, Pozitif Etik yaklaşımını doğrular nitelikte sonuçlar vermiştir. Söz konusu araştırmanın örneklemini, Meslek Etiği ve Yasal Konular dersini henüz almamış 70 kişilik bir PDR 4. sınıf öğrencisi grubu oluşturmaktaydı. Etik otobiyografi yazımı sayesinde toplanan nitel veriler, aslında PDR öğrencilerinin gerek lisans eğitimleri esnasında, gerekse daha önceki yıllarda meslek etiğine ilişkin pek çok öğrenme, deneyim, gözlem ve değerlendirme yoluyla bir altyapı oluşturduklarını göstermiştir. Bu altyapıya en fazla lisans eğitiminde alınan derslerin katkıda bulunduğu görülmüştür. Diğer

Danışanlardan Hediye Kabul Etme

Resim
Danışanlardan hediye kabul etme konusu, psikolojik danışma ilişkisinde sınırlar konusunu ilgilendirmektedir. Günümüzde pek çok psikolojik danışman, danışanlardan gelen maddi değeri düşük, ufak hediyeleri kabul etmekte sakınca görmemektedirler. Geçmişte, geleneksel kaygan zemin görüşünü savunan psikolojik danışman eğitimcileri, her türlü sınır aşımına karşı olduklarından, elbette danışanlardan hiçbir hediye kabul edilmemesi gerektiğini düşünmekteydiler.   Yıllar önce okulda çalıştığım dönem, öğrencilerden gelen ufak hediyeleri -eskiden bize öğretildiği üzere- reddettiğimi bugün üzülerek hatırlıyorum! Güncel yaklaşım, daha post-modern bir anlayışla, farklı kültürlerde hediye vermenin bir minnet işareti olduğunu ve etik açıdan kabulünde sıkıntı bulunmayan hediyeleri kabul etmenin etik olduğunu belirtmektedir. Bu kabulü uygun olan türdeki hediyeleri kabul ederek değil, etmeyerek danışanların zarar görebileceği de eklenmektedir. Tıpkı benim yaşadığım örneklerdeki gibi, bizim kültü

Meslek Etiğinde Çift Yönlü İlişkiler

Resim
Meslek etiğinde çift yönlü ilişkiler konusu, danışanla danışman arasındaki profesyonel psikolojik danışma ilişkisi dışında kalan ilişkilerle ilgilidir. Etik kodlar, psikolojik danışmanların aile üyelerine ya da arkadaşlarına danışma yapmalarını net biçimde yasaklamaktadır. Geçmişte duygusal/ cinsel ilişkide bulunulan kişiler danışan olarak kabul edilmediği gibi, mevcut danışanlarla bu türden ilişki ve etkileşimlerde bulunmak da yasaktır.  Geleneksel “kaygan zemin” görüşüne göre, her türden çift yönlü ilişki etik dışı kabul edilmekteydi. Bu katı ve modernist geleneksel görüşe göre, her türlü sınır aşımı, sınır ihlallerine dönüşme potansiyelini barındırmaktaydı. Ancak, güncel yaklaşıma göre bu yasaklanmış olan türde ilişkilerin dışındaki bazı profesyonel olmayan ilişkiler etik kabul edilebilmektedir. Danışan için “potansiyel yarar” barındırabilecek, ancak profesyonel psikolojik danışma ilişkisinin de dışında kalan kimi ilişki ve etkileşimler, danışan onamıyla etik kabul ed

Sosyal Medya Kullanımı ve Meslek Etiği

Resim
Günümüzde sosyal medya kullanımı, özellikle ülkemizde hemen her yaş ve meslek grubunda oldukça yaygınlaşmıştır. Psikolojik danışmanların sosyal medya kullanımı ile ilgili konular, sıklıkla meslek etiği bağlamında tartışılmaktadır. Önemli bir konu, danışanlardan gelen sosyal medyada arkadaşlık ya da takip istekleri karşısında ne yapılacağı konusudur. ACA (2014) etik kodları, danışanların kişisel sosyal medya hesaplarına eklenmesini etik bulmamaktadır. Bunun yerine, kişisel paylaşımların yapıldığı (örneğin özel hayata dair resimlerin paylaşıldığı, siyasi içerikli gönderilerin oluşturulduğu ya da beğenildiği, değerlere ilişkin tartışmaların yapıldığı) kişisel hesabın gizlilik ayarları yapılarak kilitlenmesi gerekmektedir. Sadece profesyonel paylaşımlar yapmak kaydıyla, danışanların ve profesyonel hayattan herkesin eklenebileceği ayrı bir hesap açılması önerilmektedir. Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, psikolojik danışmanların denetiminde olan  kasıtlı kendini açma  kate

Sahte Dergilerden Korunmanın Yolu: Bilimsel Yayın Okur-Yazarlığı

Resim
Bilim dünyasının güncel sorunları arasında, sahte dergiler ya da bilinen diğer adlarıyla avcı/yırtıcı/yağmacı/predatory dergiler başta gelmektedir. Deneyimli ya da deneyimsiz, pek çok bilim insanı bilmeden sahte dergilerin tuzağına düşebilmektedir. Bu dergiler, hakemlik süreçlerini gerçekleştirmeden ya da göz boyama niteliğinde standardın altında bir seviyede, bir kaç gün içinde hakem geribildirimi vererek bilim insanlarını kandırmakta ve belli bir ücret ödendiği sürece gönderilen her makaleyi 1 hafta ya da bir gün gibi çok hızlı sürelerde yayına kabul etmektedir. Bu şekilde, hem araştırma ve yayın boşa gitmekte, hem bilim insanının saygınlığı zedelenmekte, hem de ödenen onca para (yüzlerce dolar!) bu yasadışı yapıların eline geçmektedir. Yapılan araştırmalar, hatırı sayılır oranda bilim insanının da maalesef bilerek bu dergilerde yayın yaptığını göstermektedir. Türkiye, hem sahte dergilerin konumlandığı, hem de yazarların ve sözde editörlerin geldiği ülkeler arasında ilk üçte

Filmlerle ve Dizilerle Meslek Etiği Eğitimi

Resim
Meslek etiği eğitiminde öğrenmeyi daha eğlenceli hale getirebilecek dizi ve film izleme etkinlikleri sıklıkla önerilen deneyimsel öğrenme yöntemleri arasında bulunmaktadır.  In Treatment  dizisi 1. Sezon  bölümleri gizlilik, sınırlar, mesleki sorumluluk, yasal konular gibi etik konuya ilişkin örneklerle doludur.  Good Will Hunting  (Can Dostum) ve  Antwone Fisher  filmleri, sınırlar ve çift yönlü ilişkiler konusunda örnek durumlar içermektedir. Netflix dizisi  13 Reasons Why  (Ölmek İçin On Üç Sebep), Birinci Sezon 13. Bölüm’ünde okul psikolojik danışmanlığında gizlilik konusunu ele alınmaktadır.  Miss Evers’ Boys  filmi bilimsel araştırmalarda aydınlatılmış onam konusunda önemli bir tarihsel olay olan ünlü Tuskegee Frengi Araştırması’nı ( Tuskegee Syphilis Study ) anlatmaktadır.  Meslek etiği eğitiminde filmlerin ve dizilerin deneyimsel bir öğrenme yöntemi olarak kullanımı sıkça önerilmekle beraber, bu konuda yapılmış araştırmalar yok denecek kadar azdır. Yaptığım bir araş

Çocuk Cinsel İstismarının Zorunlu Bildirimi

Resim
Ülkemizdeki okul psikolojik danışmanlarının sıklıkla yaşadıklarını anladığımız bir etik durum, çocuğun cinsel istismarının zorunlu bildirimidir. Yasal zorunluluklar nedeniyle gizliliğin dışına çıkılması gerektiğinden, bu konu hem etik, hem de yasal boyut taşımaktadır. Türk Ceza Kanunu, 15 yaşını tamamlamamış reşit olmayanlara yönelik suçların yetkililere bildirimini her Türk vatandaşı için zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, kamu görevinde bulunanların, görevleriyle bağlantılı olarak haberdar oldukları kamu adına soruşturulan ve kovuşturulan suçları yetkililere bildirmeleri gerekmektedir. Çocuğun cinsel istismarı böyle bir suç olduğundan, yetkililere bildirimi de zorunlu olmaktadır. Ülkemizde çocuk cinsel istismarının yetkililere bildiriminin düşük düzeyde olduğu tahmin edilmektedir. Aşağıda bağlantısını verdiğim araştırmalardan da anlaşıldığı üzere, pek çok psikolojik danışman bu bildirimi yapmada okul idarecileri ve özellikle ensest olgularında mağdurların aileleri tarafından dest

Okul Psikolojik Danışmanları ve Gizlilik

Resim
Okul psikolojik danışmanları, hem danışanları olan öğrencilere, hem diğer öğrencilere, hem de velilere, öğretmenlere, okul idarecilerine ve okulun kendisine karşı taşıdıkları etik sorumluluklar taşımaktadırlar. Bu etik sorumlulukları dengeleme zorunluluğu nedeniyle de sıklıkla etik ikilemlere düşmektedirler. Okul psikolojik danışmanları, en çok gizlilikle ilgili etik ikilem yaşamaktadırlar. Danışana ya da başkalarına yönelik ciddi ve öngörülebilir bir zarar söz konusu olduğunda, ya da yasal zorunluluklar nedeniyle gizliliğin dışına çıkılması gerekmektedir. Ancak bu ciddi zararların neler olduğu konusunda etik kodlarda bir netlik bulunmaması, okul psikolojik danışmanlarını ikilemde bırakmaktadır. Ebeveynlerin reşit olmayan çocuklarıyla ilgili bilgilere sahip olma ile ilgili yasal hakları ile reşit olmayan danışanların gizlilik hakları arasında denge kurma zorunluluğu, bu ikilemlere zemin hazırlamaktadır. Kimi durumlarda da, okul idarecilerine bilgi vermek için gizliliğin dışına

Meslek Etiği Eğitimine Farklı Bir Yaklaşım: Pozitif Etik

Resim
Meslek etiği eğitiminde öğretim elemanları tarafından düşülen önemli bir yanılgı, etik eğitimi verilecek öğrencilerin konu hakkında hiçbir altyapıya ve geçmiş öğrenmeye sahip olmadıkları inancıdır. Pozitif psikolojiden ilham alan Pozitif Etik yaklaşımı, bu görüşe karşı geliştirilmiştir. Adından da anlaşılacağı gibi, Pozitif Etik yaklaşımı öğrencilerin meslek etiği konusunda boş birer sayfa oldukları kanısını reddetmektedir. Bir takım kişisel değerler, yetiştirme, inanışlar, deneyimler, izlenen rol modelleri, geçmiş öğrenmeler aslında meslek etiği dersi almadan önce öğrencilerde mesleğin etiğine ilişkin bir altyapı oluşmasına temel olan etkenlerdir. Öğrencilerdeki meslek etiğine ilişkin bu altyapı kimi zaman mesleğin etiği ile örtüşmekte, kimi zaman da çatışabilmektedir. Meslek etiği derslerinde gerçekçi biçimde bu altyapı ortaya çıkarılmalı ve mesleğin etiği ile bütünleştirilmesi sağlanmalıdır. Adeta yeni bir kültüre uyum sağlamaya benzetilen bu eğitim süreci nedeniyle, Pozitif

Kitabımın güncellenmiş son baskısı PEGEM'den çıktı!

Resim
Ülkemizde Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) alanı, meslekleşme çabalarını sürdürmektedir. Bütün uğraş alanlarının ulaşmayı istediği saygın bir düzey olan meslekleşmenin en önemli ölçütlerinden biri ise, ilgili alanın bir meslek etiğine sahip olmasıdır. Bu nedenle, mesleğin adaylarına ve mevcut uygulayıcılarına meslek etiğinin öğretimi önemli bir konu haline gelmiştir. Buna bağlı olarak da, psikolojik danışman eğitiminde meslek etiği eğitimi artan bir öneme sahip olmaktadır. Meslek Etiği ve Yasal Konular dersi, 2007 yılından beri bütün PDR lisans programlarında zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Yüksek Öğretim Kurulu (2018) tarafından yenilenen PDR lisans programında da, Meslek Etiği ve Yasal Konular dersinin yerini koruduğu görülmektedir. Mezuniyet yılı 2007’den önce olan psikolojik danışmanların ise, meslek etiği ile ilgili sürekli eğitim etkinliklerinde bulunmaları önem kazanmıştır. Ancak, bu konuda yararlanılabilecek Türkçe kaynaklar halen son derece sınırlıdır. On yıldı