Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uzaktan Süpervizyon ve Etik

Resim
Bulaşıcı hastalık kaynaklı küresel bir sağlık kriziyle karşı karşıya olduğumuz şu günlerde, pek çok hizmet gibi eğitim-öğretimin de sanal ortamlara taşındığını görmekteyiz. Bu koşullar altında, psikolojik danışman eğitiminde önemli bir yere sahip olan süpervizyon uygulamasının da uzaktan verilebilmesi mümkün olmaktadır. Süpervizyon, psikolojik danışman adaylarının bireysel ya da grupla psikolojik danışma uygulamalarını, meslekte daha deneyimli olan bir kişinin denetimi ve gözetimi altında yürütmesidir. Bu amaçla, danışan onamıyla oturumlarda alınan ses/ görüntü kayıtları ya da bu kayıtların deşifreleri süpervizöre sunulmakta ve geribildirim alınmaktadır. Geribildirimler, süpervizörle psikolojik danışman adayının bir araya geldiği bire bir süpervizyon oturumlarında ya da grup ortamında verilebilmektedir. ACA (2014) etik kodlarına baktığımızda, uzaktan süpervizyon konusuna ilişkin düzenleme bulunduğunu görmekteyiz. Öncelikle, süpervizörün uzaktan süpervizyon verebilmek için gerek

Uzaktan Psikolojik Danışma ve Etik

Resim
Sosyal mesafenin bireysel ve toplumsal sağlık açısından gerekli bulunduğu şu günlerde, pek çok profesyonel hizmetin uzaktan -yani teknoloji kanalıyla- verilebilmesi söz konusu olmuştur. Psikolojik danışma da uzaktan verilebilen hizmetler arasında bulunmaktadır. Uzaktan psikolojik danışma hizmeti vermede dikkat edilmesi gereken etik konuları, güncel uluslararası yaklaşımı referans alarak ele almak istiyorum. Türk PDR Der (2006) etik kodlarında bu konu ele alınmadığından, konuya ilişkin vizyon kazanabilmek amacıyla uluslararası yaklaşımı incelemekte yarar bulunmaktadır. Hem ACA (2014), hem de ASCA (2016) etik kodları incelendiğinde, bu konuya ayrı bir yer verildiği görülmektedir. Bu hizmetle bağlantılı olarak, gizliliğin sınırları, aydınlatılmış onam, yetkinlik sınırları, sınırlar ve çift yönlü ilişkiler gibi konularda belirli etik kodlar bulunduğu dikkat çekmektedir. Söz konusu kodları tek tek ele almak yerine, genel olarak konuya ilişkin nasıl bir yaklaşım sergilendiğini anlamak

Gizliliğin Sınırları: Bulaşıcı Hastalıklar

Resim
"Ölümcül olabilecek bulaşıcı hastalıkların danışan tarafından başkalarına bulaştırılması riskinin bulunduğu durumlarda, gizliliğin dışına çıkılması etik midir?" Ölüm riski taşıyan bulaşıcı hastalık konusunun hem ulusal, hem de küresel gündem haline geldiği şu günlerde, bu konuyu meslek etiğimiz bağlamında ele almak istedim. Ülkemizde bu belirli konuda meslektaşlarımıza yol gösterecek etik kodlar, PDR Der Etik Kodları'nda (2006) yer almamaktadır. Bu durumda, uluslararası güncel yaklaşımın ne olduğunu anlamak bize yol gösterebilir. Elbette bu noktada, gizliliğin sınırlarına ilişkin güncel etik kodların (ACA, 2014; ASCA, 2016), danışana ya da başkalarına yönelik ciddi ve öngörülebilir bir zararın söz konusu olması halinde, ya da yasalar gerektirdiğinde gizliliğin dışına çıkılmasını öngördüğü hatırlanmalıdır. (Danışanı ya da başkalarını koruma ve uyarma görevimizin bulunduğu, Tarasoff Davası ile ortaya konmuş ve bu davada yardım mesleklerinin etik kodlarını biçimlendire